ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, beraberindeki heyet ile birlikte geldiği Cibuti’de resmi temaslarda bulunuyor. Bakan Uraloğlu, Cibuti’deki temasları kapsamında birinci olarak Cibuti Büyükelçiliğini ziyaret ederek, Türk İş Dünyası bir ortaya geldi.
Cibuti Dışişleri ve Memleketler arası İş Birliği Bakanı Mahamoud Ali Youssouf ile ikili görüşmesinin akabinde Bakan Uraloğlu, Türk heyetine ismine başkanlık ettiği ‘Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komite 5. Periyot Toplantısı Tutanağı İmza Merasimine katıldı. Bakan Uraloğlu, temasları kapsamında daha sonra da Cibuti Cumhurbaşkanı Ismail Omar Guelleh ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir ortaya geldi.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk heyetine ismine başkanlık ettiği Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Kurul 5. Devir Toplantısı Tutanağı İmza Merasiminde yaptığı konuşmada, Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komite 5. Periyot Toplantısı münasebetiyle Cibuti’de bulunmaktan ötürü duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, konut sahipliği ve yakın ilgilerinden ötürü Cibuti heyetine teşekkürlerini iletti.
Türkiye’de bir yıl evvel büyük bir sarsıntı olduğunu anımsatan Bakan Uraloğlu, sarsıntıda hayatını kaybeden Türk ve Cibutili dost ve kardeş ülke vatandaşlarına Allah’tan rahmet diledi.
Deprem sonrasında Cibuti’den Türkiye’ye uzanan dost ve yardım elini de çok değerli bulduklarını lisana getiren Bakan Uraloğlu, bütün Cibuti halkına teşekkürlerini iletti.
Türkiye ve Cibuti ortasındaki bağların 400 yıllık bir maziye dayandığını belirten Bakan Uraloğlu, “Medine-i Münevvere’den sonra İslam’ın ikinci çift kıbleli mescidine konut sahipliği yapan Cibuti’ye ortak medeniyetimizin sembol coğrafyası olarak bakmaktayız. Bizim için farklı bir değeri var. Hasoba Türklerinin yaşadığı Osmanlı İmparotorluğu’ndan izler taşıyan cami ve kale üzere yapılar Tajura bölgesi kardeşliğimizin delilleri ortasında bulunmaktadır.” dedi.
Cibuti Dışişleri ve Milletlerarası İş Birliği Bakanı Mahmoud Ali Youssouf ile yaptıkları ikili görüşmede de birçok mevzuyu ele aldıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “İlişkilerimizin daha geliştirilmesi gerektiği ticaretimizin daha geliştirilmesi gerektiği konusunun üzerinde durduk. Daha ağır bir formda 10 yıllık büyükelçiliklerin de açıldığı süreçten bu tarafa bunun da ne kadar süratli geliştiğini beraberce görüyoruz.” tabirini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti ortasındaki ticari münasebetlere de değinerek, “Şu an prestijiyle yaklaşık 500 milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmış bulunuyoruz. Bunun çok daha üste gerçek gitmesi gerektiğini ve bu imkânların da hali hazırda var olduğunu görüyoruz.
Çünkü Cibuti’nin çok değerli bir pozisyonu var burada Kızıldeniz’deki pozisyonu, Doğu Afrika’daki pozisyonu, Arap Yarımadası’na yarımadası noktasında bulunduğu pozisyon ve barındırdığı bu manadaki potansiyel manasında değerli olduğunu görüyoruz ve Cibuti’nin önümüzdeki süreçte çok süratli geliş biz inanıyoruz.” diye konuştu.
4 SAATLİK UÇUŞ UZAKLIĞIYLA 67 ÜLKEYE ULAŞABİLİYORUZ
Cibuti’nin birebir vakitte Afrika’nın da değerli giriş kapılarından biri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin bulunduğu coğrafya 4 saatlik uçuş aralığıyla 67 ülkeye ulaşabiliyor. Bunlardan bir tanesi de Cibuti. Gerçi ben gelirken birazcık dolaştım. 8 saatlik bir yol geldim. Bir dahaki sefere inşallah 4 saatte bu yolu katetmiş olacağız. Dünyada birçok ülkeyle bağlantılarımız var. Yalnızca Türk Hava Yolları dünyada 130 ülkede 343 noktaya uçuş gerçekleştiriyor. Bu bizler için sahiden değerli. Bu tıpkı vakitte Cibuti için de Türkiye üzerinden bütün dünyaya açılmayla ilgili kıymetli bir fırsattır diye düşünüyorum. Olağan her iki her iki ülkenin Cumhurbaşkanları Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İsmail Ömer Gülle’nin bu ikili alakaların gelişmesinde çok değerli bir katkıları olduğu ve burada net bir iradelerinin olduğunu hepimiz birlikte biliyoruz.” formunda konuştu.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti ortasındaki alakaların daha yakın bir halde geliştirilmesi hedefiyle Cibutili yetkilileri de en yakın vakitte Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyacağını söyledi.
Cibuti’de yaklaşık 200 Türk vatandaşımız yaşadığına işaret eden Bakan Uraloğlu, “Gerek eğitim gerek iş âlemindeki vazifeleri hasebiyle buralarda bulunuyorlar. Biz de yeni bir gelişme olarak Türkçe eğitimini verme noktasında büyükelçimizin başlattığı bir süreç var. Türkçe kursları başlamış oldu. Bu da ülkelerimizin ikili bağlarına olumlu yansıyacaktır diye düşünüyorum. Burada bir İstanbul alanı tesis ettik. Parkı tesis ettik. Daha evvel Abdülhamit Camii ile ilgili çalışmalarımız oldu. TİKA’nın yürüttüğü projeler var. Bir hastane projesi var. Bu ziyaret vesilesiyle biz onu tekrar gündemimize alıyoruz ve inşallah orada istediğimiz evreyi katetmiş oluruz diye düşünüyorum.” sözlerine yer verdi.
CİBUTİ İLE HER ALANDA İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİREBİLİRİZ
Türk iş adamlarının Cibuti’de 21 projede 205 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Uraloğlu, “Bu bizim müteahhitlik bölümü için küçük bir sayı. Lakin Cibuti ile düzgün bir başlangıç için uygun bir sayı olduğunu ve bunun da kesinlikle çok daha üste hakikat çekilmesiyle ilgili çalışmaları beraberce yürütmemizin gerektiğini düşünüyorum. Yalnızca ulaşım alanında değil, benim kendi alanım, ulaşım alanı. Lakin tarımda olsun, güçte olsun, balıkçılık da hayvancılıkta da birçok projeyi beraberce geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Burada kesinlikle yatırımcıların bürokratik süreçlerinin bütün ülkelerde olduğu üzere süratli bir formda yapılmasının bu sürece önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.
2053’E KADAR ULAŞIM PROJELERİNE 197 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPMAYI PLANLIYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu Cibuti’nin dünyaya açılan kapılarından bir adedinin de Türkiye ve İstanbul olması gerektiği noktasında ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de neler yaptığımıza bakacak olursak yalnızca ulaştırma alanında, hani ulaştırmadan kastettiğimiz hava yolu, kara yolu, demir yolu, deniz nakliyatı ve irtibat de yeniden bizim bakanlığımıza bağlı. Haberleşme ve uzaydaki uydular noktasında bizim vazifemiz var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın idaresindeki 21 yıl içerisinde 250 milyar dolarlık bir yatırım yaptığımızı söylemek isterim. 2053 yılına kadar da yaklaşık 30 yıllık bir devirde de 197 milyar dolarlık daha ulaşım projelerine yatırım yapmayı planlıyoruz. Orta koridorda bulunan ülkemizin bütün ulaşım sistemlerine bundan sonra da önemli yatırımlar yapacağını biz planladık. Yapması gerektiğini planladık ve bunu da komşu ülkelerle irtibat halinde yapmaya devam edeceğiz.”
TÜRK MÜHENDİSLERİ VE FİRMALARININ DÜNYA’DA YAPAMAYACAĞI İŞ YOK
Türkiye’deki yatırımlardan da bahseden Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Büyük yapılar yaptık. Dünyanın en büyük kara deniz yolundan kara geçişini Çanakkale Köprüsü’nde gerçekleştirdik. Nitekim bir mühendislik yapıtı. O manada Türk firmalarının, Türk müteahhitlerin dünyada yapamayacağı iş yoktur diye düşünüyorum sahiden. Yeterli bir düzeye geldik. Ve Avrupa’da 6., dünyada da 10. yüksek süratli tren işletmecisi ülkeyiz. Bu manada da bu teknolojiyi de ülkemize kazandırmış bulunuyoruz. Tekrar havacılık konusunda İstanbul Havalimanı Avrupa’da 1. dünyada 7. sırada. Bu manada Sabiha Gökçen ve Antalya Havalimanlarımızda hakikaten dünyada önemli bir halde karşılık bulan havalimanları. Ticaret gelişiyor, gelişen ticaretin hangi ulaşım yollarında hangi ülkeler ne kadar hisse alacak bu kesinlikle değerli. Fakat daima bir arada şunu bilmemiz gerekir. Yeni yollar mevcut yollardan bir trafik alması gerekmiyor. Bir ticari taşıma hisse alması gerekmiyor. Aslında artan trafiği yeni yollar alırsa, bunun bu türlü kıymetlendirilmesi gerçek olur.”
‘KALKINMA YOLU’ KIYMETLİ BİR ADIM OLACAK
Kızıldeniz’de yaşanan sorunlara de değinen Bakan Uraloğlu, “Biz Irak’ın Faw Limanından Türkiye’ye bir demir yolu ve karayolu sınırı düşünüyoruz. Mesela bu türlü badireler olduğu vakit oranın ne kadar değerli olduğunu ne kadar alternatif olabileceğini ortaya koyduk. Orada da yakın vakitte inşallah bir bu projeyi başlatmış olacağız. Neye yaramış olacak? Hani bugün yaklaşık Pekin’den çıkıp Avrupa’ya giden, Londra’ya giden bir yük, 35 gün üzere bir vakitte lakin götürülebiliyor. Yaşanan dertten Ümit Burnu dönüldüğü takdirde, dolaşıldığı takdirde bu 45 güne çıkıyor. Şayet biraz evvel bahsettiğim Kalkınma Yolu Basra Körfezi’nden başlayıp Türkiye’ye giden projeyi bitirmiş olsak yaklaşık 25 gün üzere bir müddette bu yüklerin taşınmasına vesile olacak. Onun için biz bu noktada sizlerle de Kızıldeniz geçişi Süveyş Kanalı geçişi noktasında tekrar öbür tarafta Kalkınma Yolundan yüklerin taşınması gerektiği vakit taşınmasını noktasında iş birliği yapabileceğimizi düşünüyorum. Ve Cibuti’nin gelecekte sahiden bu bölgede çok daha faal çok daha faal olabileceğine biz inanıyoruz. Türkiye olarak da bu hususta yapmamız gerekenler noktasında sonuna kadar iş birliğine açık olduğumuzu ve Cibuti’yi destekleyeceğimizi ben sizlere buradan tabir etmek istiyorum. Sayın bakanımızın bize gösterdiği ilgiden başka bakanlarımızın gösterdiği ilgiden ötürü ben memnuniyetimi söz ediyorum ve sizlere teşekkür ediyorum.”