İSTANBUL – İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nu uğurladıktan sonra, hakkında YSK üyelerine hakaret ettiği savıyla Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan, 4 yıl 1 aya kadar mahpus ve siyasi yasak talepli davanın 14 Aralık’a ertelendiği bilgisini aldı.
İmamoğlu, Şehzadebaşı Camii’nde kıldığı Cuma namazının akabinde gazetecilere mevzuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, açıklamasında şu sözleri kullandı:
“Bugün saat 11.30 itibariyle, hakkımda görülen dava süreci başladı. Sanıyorum 12.00’yi biraz geçe, bir erteleme kararı verildi. Ancak bugün, çok farklı bir gün yaşandığını düşünüyorum. Aldığım bilgiye nazaran; duruşma esnasında ısrarlı bir biçimde mahkeme yargıcının, benim sözlerimin muhatabının Sayın Bakan olduğunu ısrarlı bir biçimde lisana getirmiştir. Bu ısrarlı tarife karşın, savcının en üst noktadan cezayla ilgili mütalaa bildirmesi ya da bir beyanda bulunması, çok şaşırtıcıdır, üzücüdür. Bugün yaşananlar ve bugüne kadar olanlar, toplumun vicdanında bence yerini bulmuş, kararı verilmiştir. Ben, toplumun vicdanına elbette sonsuz güveniyorum. Bu garantiyi bana yaşatan Türkiye’mizin insanları, İstanbul’umuzun insanları 2019’da bunu ispat etmiştir, göstermiştir. Bugün de birebir noktadayım.
İNSANLARA ADALETLİ HİZMET EDEBİLMEK, BİR DEVLET BEŞERİNİN TEMEL SORUMLULUĞUDUR: Elbette ki, süreci takip ediyoruz. Aralık’ın 14’ü ertelenen tarih. Bugün, elbette ki ben net olarak beraat beklerdim ve bu mahkemenin bugün sonlanmasını beklerdim. Yargı süreci devam ediyor. Mahkemeyle ilgili daha fazla bir beyanda bulunmak, elbette istemiyorum. Lakin son olarak şunu söyleyeyim: İçeride ettiğim duayı, burada vatandaşlarımızın huzurunda etmekten geri durmayacağım. ‘Allah, memleketimizi ve memleketimizin insanlarını, vicdan mahrumu ve ahlak mahrumu, adalet mahrumu insanların şerrinden korusun. Bilhassa tabir edeyim ki; adaletsizliğe uğrayan, hukuksuzluğa uğrayan kim var ise, hepsinin hakkında en yakın vakitte, adalet ve hukuk istikametindeki konular ve kararlar verilsin. Herkesin hukuka, adalete gereksinimini, o gereksinimi olduğunu unutmamamız gerekiyor. ‘Devletin dini adalettir’ kelamı çok kutsal, çok değerli, çok özel. Ben, her vakit duamı kendi adıma da ederim. Derim ki; ‘Allah’ım ne olur kimseye adaletsiz bir kararı ya da bir süreci yaşatmayayım.’ İnsanoğluyuz, eksiğimiz, kusurumuz olur, lakin nitekim insanlara adaletli hizmet edebilmek, bir devlet beşerinin temel sorumluluğudur.
EN FAZLA UMUDU, BU HOŞ ÜLKENİN HOŞ İNSANLARINDA GÖRÜYORUM: Hukuka dair süreçlerin bu kadar gündemi olumsuz manada meşgul etmesi, ülkemiz insanları ve bilhassa gelecek jenerasyon için çok çok zahmetli ortamlar yaratıyor. İnsanların ümitlerini, umutlarını kırıyor. Ancak tekrar söz edeyim ki; en fazla umudu, en fazla ümidi gelecek ismine ben tekrar de bu hoş ülkenin, hoş insanlarında görüyorum. Daima birlikte bu adaletsiz ve hukuksuz uygulamaların olduğu günleri aşacağız. Bugün sonuçlansın ve beraat verilsin diye beklediğim bir ortamda, erteleme kararı vermiştir. Süreci takip edeceğiz. Hukukçularımızla değerlendireceğiz. Umut ediyorum, açıkça ve net söyleyeyim ki; ben, Ulu Türkiye Cumhuriyeti yargısına, adaletine güvenmek istiyorum.” (DUVAR)