İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Şişli Belediyesi Toplumsal Yardım Lansmanı’nda konuştu.
2022 aralık ayında İstanbul’da 4 kişilik bir ailenin hayat maliyetinin 27 bin 596 lira olduğunu belirten İmamoğlu, “Bir kişinin inadı, milyonlarca yurttaşımızın yoksulluk çekmesine, çocukların kâfi beslenememesine, çocukların aç kaldığı bir Türkiye’yi görmemize neden oluyor” halinde konuştu.
İmamoğlu, şunları söyledi:
“Israrla sürdürülen yanlış iktisat siyasetleri, bugün ülkemizin her noktasını bu doğaldır ki, İstanbul’umuz da buna dahil; şiddetli ekonomik kaidelerin içerisine soktu ve itti. Açıkçası bunun tanımı şu. Bir kişinin inadı, milyonlarca yurttaşımızın yoksulluk çekmesine, çocukların kâfi beslenememesine, insanların da; sizin her keresinde hepimize kesinlikle talimat olarak aktardığınız, bir çocuğun bile aç girmeyeceği bir Türkiye var etme noktasında ne yazık ki tam aksine çocukların aç kaldığı bir Türkiye’yi görmemize neden oluyor. Tabiri caizse enflasyon canavarı, eskisinden çok daha büyük bir sorun ve birebir vakitte tabiri caizse doymaz bir canavar halinde geriye döndü. Durumu açıkça ortaya koymak ismine kıymetli Genel Liderim, sizler datayı seversiniz ve bilgi üzerinden konuşarak tahlil üretmeyi en uygun bilen insanlardansınız.
İSTANBULLULARIN YÜZDE 61’İ ‘GEÇİNEBİLECEK KADAR PARA KAZANMIYORUM’ DİYOR: Hasebiyle birkaç bilgiyi sizinle İstanbul Planlama Ajansı üzerinden paylaşmak isterim. İstanbul’da hayat maliyeti; 2021 aralık ayından 2022 aralık ayına kadar olan süreçte, İstanbul’da yaptığımız araştırmada, yüzde 112’yi aşan bir oranda ne yazık ki arttı. Yeniden 2022 aralık ayında İstanbul’da 4 kişilik bir ailenin hayat maliyeti tam 27 bin 596 lira. Yani neredeyse 4 kişinin yaşadığı bir ailede 4’ü de en az minimum fiyatla çalışmalı ki bunun üzerine çıkabilsin. Bu türlü bir aile demografisi ülkemizde yok. İstanbul Barometresi’ne nazaran İstanbulluların yüzde 61’i son üç ay içerisinde, ‘Geçinebilecek kadar para kazanmıyorum’ diyor. Yeniden TÜİK datalarına nazaran 2021 Ekim ayıyla 2022 Ekim ayı ortasında besin enflasyonu, yüzde 27’den yüzde 99’a çıktı. İTO bilgilerine nazaran ise İstanbul’da besin enflasyonu yüzde 21’den tam yüzde 115’e çıktı. Bunlar aslında hayatı derinden etkileyen gerçek bilgiler. Türkiye 2022 eylül ayı içerisinde Zimbabve, Lübnan ve Venezuela’nın akabinde dünyada en yüksek besin enflasyonuna sahip dördüncü ülke.
14 MİLYON 800 BİN İNSANIMIZ YETERSİZ BESLENİYOR: Birleşmiş Milletler Dünya Besin Programı tarafından hazırlanan açlık haritasına nazaran, Haziran 2022’de Türkiye’de, 14 milyon 800 bin insanımız yetersiz besleniyor. 100 bin çocukta akut yetersiz beslenme, yaklaşık 350 bin çocukta ise yetersiz beslenme kaynaklı ne yazık ki bodurluk gözleniyor. Eğitim-Sen Türkiye’de çok sayıda öğrencinin okula kahvaltı yapmadan gittiği, okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve konuta döndüğünü tespit etmiş durumda. Bu bilgilerin her birisi aslında bizim içimizi acıtmalı, canımızı yakmalı ve her birimizin de bu bahiste büyük sorumluluk duyması gerektiğinin altını çizmek isterim. İşte Türkiye’yi aslında soktukları durum bu. İnşallah çok yakın vakitte sizlerin önderliğinde Türkiye’mizde her şey çok değişecek ve inşallah hepimiz çok hoş günleri birlikte yakalayacağız.
ÇILGIN DEĞİL, AYAKLARI YERE BASAN İDARE, HEPİMİZİN HAYALİ: Türkiye’nin ikinci yüzyılına aklın ve bilimin ışığında gerçeklikle hareket eden, bir zümrenin değil, tüm milletin refahını düşünen, çılgın değil, ayakları yere basan ve insanıyla birlikte problemlerine tahlil üreten bir idareyle girmesi hepimizin hayali, dileği ve daima birlikte çok büyük çalışmalar yapmamız gereken bir süreç tanımı.
ANA GAYE, YOKSULLUĞU SİYASET ARENALARINDAN YOK ETMEK: Elbette ki ana amaç, yoksulluğun nedenlerini kalıcı olarak ortadan kaldırmak ve yoksulluğu siyaset arenalarında asla konuşmamak üzere tabiri caizse yok etmek. Bunu başarmalıyız. Bunu başarmak için de hiçbir yurttaşımızı geride bırakmayan, toplumsal siyasetleri güçlü bir devlet var etmeliyiz. Krizden en çok etkilenen toplumsal açıdan dezavantajlı, muhtaçlık sahibi hemşehrilerimiz olduğunu İstanbul’da yakinen biliyoruz, takip ediyoruz, tespit ediyoruz.İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak da güç anında bütün İstanbulluların yanındayız. Krizden etkilenen insanlarımıza, toplumsal yardımlarımızdaki en büyük bütçelerle, ‘Askıda Fatura’ kampanyasıyla vatandaşını işin içine sokarak garantili bir ortamda insanına yardım etme hissini ona yaşatmayla, Kent Lokantalarımızda yani 5 ay evvel birincisini açtığımız ortalama 3 aylık bir hizmet sunduğumuz Kent Lokantalarında şu ana kadar yedirdiğimiz öğrenci yüklü olan insanımız sayısı 350 bini aştı. Bu çok kıymetli bir sayı.
İSTANBUL’U YATIRIMLARLA DA GÜÇLENDİRİYORUZ: Öğrenci burslarımızla, daha birçok aslında nokta atışı insanımıza değen çalışmalarımızla İstanbulluların yanındayız. Bunun yanı sıra elbette İstanbul’u yatırımlarla da güçlendiriyoruz. Devletimizin hiçbir kurumundan ne yazık ki takviye almadan yaklaşık 12 milyar lirayı aşan bir yatırımla Dudullu-Bostancı çizgisini açtığımız üzere ya da iki gün evvel tekrar Şişli’de bir alışveriş merkezini bir ömür merkezine dönüştürerek Şişli Habitat Yeni Jenerasyon Hayat Merkezi’ni açıp içinde bin metrekarelik teşebbüsçü merkezinden, 30 bin kitaplık kütüphanesine, kitapçısından birçok sanat galerisine, sahnelerine varıncaya kadar… Yani kamu alanlarında alışveriş merkezi yapan değil, var olan bir alışveriş merkezini kamu alanına dönüştüren bir çalışmaya imza atan belediyeyiz.
CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILININ DÖNÜŞÜMÜNÜN SİMGESİ; İşte aslında dönüşüm, Mecidiyeköy Meydanı’ndaki dönüşüm ya da insanlarımızın parklarındaki, kent ormanlarındaki, hayat vadilerindeki konut ya da bina yapma dileği ya da rant alanı üretme isteğinin dışında beşerlerine bunu sunma eforu içerisinde olan bir idare, tam da sizin işaret ettiğiniz dönüşümün bir biçimidir. Bu birebir vakitte Millet İttifakı’nın ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını yaşayacağı dönüşümün bir simgesi olduğunu düşünüyoruz İstanbul’daki bütün çalışmalarımızın.” (HABER MERKEZİ)