Bakan Kirişci, “Devletimiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız bilhassa bu bahislerde vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması ismine bu hususlarda atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını esasen bizlere vermiştir” dedi.
Batı Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan sel felaketi sonrasında beş bakanın Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop’ta görevlendirildiğini anlatan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Zonguldak’taki incelemeler sonrasında Afet Uyum Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, “Dün akşam Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası beş bakan olarak bizleri her birimizi bir ile görevlendirmiştir. Bu vazifemiz çerçevesinde bendeniz Zonguldak’ta, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bartın’da, Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanımız Derya Yanık Karabük’te, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Kastamonu’da, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu da Sinop’ta şu anda vazifeli. Bizim birincil derecede sorumluluğumuz, vazifemiz her şeyden evvel Cumhurbaşkanımızdan almış olduğumuz talimat gereği de vatandaşımızın yanında olduğumuzu; onların her türlü problemlerini gidermek üzere burada olduğumuzu göstermekti. Burada da lokal ögelerimiz var. Bir taraftan valiliğimiz, belediyelerimiz, AFAD bu işin uyumunu üstlenen bizim en kıymetli güzide kurumumuz. Onların buradaki mahallî ögeleri. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğümüz ve onların lokal üniteleri, Vilayet Tarım Orman Müdürlüğümüz ve ilçe teşkilatlarımız, vilayet liderlerimiz, istekli kardeşlerimiz var. Onlar da bu faaliyetlerde aktif rol alıyorlar. Daima birlikte alandayız. Bu beş vilayet içerisinde şu ana kadar pazar günü saat 15.00 sıralarında başlayan lakin öncesinde Meteorolojimizin erken ikaz ile hepimizi teyakkuz haline geçirmesi sonrası bir anda bütün ünitelerimiz, teşkilatlarımız alanda bu vazifeleri üstlenmiş durumda” diye konuştu.
“Alınan önlemlerle hamdolsun insan kaybı noktasında kaybımız yok”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Haziran ayının sonu olmasına karşın yağışla karşı karşıya kalındığını; bu durumun global ısınma kavramının alandaki uygulaması olduğunun altını çizdi. Kirişci, “Şunu baştan belirtmekte fayda var. Kimi şeyler vardır ki bunlar yaşanılarak deneyim ediliyor. Keşke bunları hiç deneyim etmeden direkt uygulayabiliyor olsak. Lakin birtakım uygulamalar var ki millet olarak da böyleyiz. Ben daima 1999 zelzelesini, Marmara Depremi’ni daima örnek veririm. Türkiye’de 1999 öncesinde de sarsıntılar yaşanıyordu. Herkes 1999 zelzelesiyle öğrendi ki Türkiye sarsıntı ülkesi. Ondan sonra mevzuat ve davranışlarımızda pek çok değişiklikler gündeme geldi. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Malumunuz 21 Haziran günü de AFAD ile birlikte bütün ögelerle Muğla’mızın Marmaris ilçesinde Değirmenyanı diye isimlendirdiğimiz bölgede çıkan yangın alışılmış ki o bir kasti yangın. Faili yakalandığı için söylüyorum. Lakin iklim değişikliği denildiğinde altını doldurmamız artık kolay oluyor. Çünkü bugün Haziran’ın 29’unda güya ilkbaharın birinci günleriymiş yahut sonbaharın ortasıymış üzere yağışla karşı karşıyayız. Bu iklim değişikliği global ısınmanın dediğimiz kavramın alandaki uygulaması. Bu çerçevede de burada bize gelen o bildiri doğrultusunda alınan önlemlerle birlikte hamdolsun, bir insan can kaybı noktasında kaybımız yok” diye konuştu.
“Beş vilayet içerisinde Zonguldak en hafif atlatan vilayet oldu diyebiliriz”
Bakan Kirişci, sel felaketine ait Zonguldak’taki durumu da kıymetlendirdi. Sel felaketinden etkilenenlerin Kredi Yurtlar Kurumu’na ilişkin yurtlara yerleştirildiğini aktaran Bakan Kirişci, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Maddi kayıplarımız var. Onu da birazdan arz edeceğim. Lakin bilhassa büyükbaş, küçükbaş hayvan konusunda zayi olan telef olan canımız da yok. Başka canlılarla ilgili elimizde söz etmek gerekirse bir envanterimiz yok. Bundan ötürü bu beş vilayet içerisinde Zonguldak, en hafif atlatan vilayet oldu diyebiliriz. Önümüzde yarın var. Meteoroloji ve AFAD’ın uyarısı düne evvelki güne nazaran yarının daha uygun geçeceği tarafında olduğu için söz ediyorum. Şu anda görünen biçimiyle o denli bir Zonguldak olarak bir artımız, biraz olumlu düşünebileceğimiz istikametimiz var. Maddi olan konular yerine konulur. Devletimiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız bilhassa bu hususlarda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması ismine bu bahislerde atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını esasen bizlere vermiştir. Biz şu evrede yalnızca müşahedede bulunduk. Suyun çekilmesiyle birlikte oralara girilebilir hale geldikten sonra ziyan ziyan tespitleri yapılacak. Bu tespitler ilgili kurumlarımıza yönlendirilecek ve ondan sonra da vatandaşımızın yaraları sarılmaya çalışılacak. Şu anda açta, açıkta hiçbir vatandaşımız yok. Bu sahiden değerli. Zira konutları bu taşkından ötürü ziyan görmüş olan kardeşlerimizin, ki 200 civarında. Bunlar KYK yurtlarında konuk edilmekte ve buralarda her türlü muhtaçlıkları karşılanmaktadır. AFAD’ın bu kardeşlerimize 5’er bin liralık yardımı da başlangıç için ferahlatıcı, acıyı bir ölçü dindirici tesiri vardır. Tarımla ilgili bilhassa sera alanları ve biraz da kotun düşük olduğu yerlerde ağır taşkın nedeniyle seralarda bir olumsuzluk var. Ancak şu var. Bu sular çekildikten sonra temennimiz vatandaşlarımız bu eserlerine fazla bir ziyan ziyan vermemiş olmasıdır. Tarla bitkilerinin de olduğu yerler var. Onların üzerindeki sudan ötürü durumlarını bilemiyoruz. Hayvan barınaklarından selden yahut taşkından etkilenen birkaç hayvan barınağı var. Onları da tespit edilecek Yeniden bu civciv üreticisi olan kanatlı bölümün de faaliyet gösteren bir işletmenin de mağduriyetini bilgi olarak biliyoruz. Ayrıntısı konusu tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra göreceğiz. Zonguldak ilimiz de on tane alanda görmüş olduğunuz araçlar var. 27’de burada görevlendirdiğimiz işçi var. Gereksinim duyulması halinde beş ilin dışındaki etraf vilayetlerden ve onların uzağındaki araç ve gereçler bu bölgeye kullandırılabilecek durumdadır. İnşallah bunlara da gerek olmayacaktır. Vatandaşlarımızın bu dertli olan heyelandan ve meskenlerden uzak durmaları, şu anda tespit edilmemişse bile kendilerinin bu hususlarda hassas davranmaları bizim yönetimciler olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Onlara yapabileceğimiz kıymetli bir telkindir. Hiçbir vatandaşımızın selden sonra bir de heyelan üzere risk altında yaşamalarına gönlümüz razı değildir. Valiliğimiz tespit edilen meskenlerin çabucak boşaltılması konusunda gerekli aksiyonu aldı.”
“Her eline kazma kürek alan işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu görüyorsunuz”
Bakan Kirişci, AFAD’ın Türkiye’nin iftihar etmesi gereken bir kurum haline geldiğinin altını çizdi. Kirişci, bir evvelki yıla nazaran değerlendirildiğinde vatandaş memnuniyeti ve işlerde nizam olduğunu anlattı. Birlikte çalışmanın bu tıp afetlerde kesinlikle olması gereken şeyler olduğunu belirten Bakan Kirişci, “Bir kısım yerler suyun altında. Bir kısım yerler içerisine girilemeyecek durumda. Görüyoruz. Seraları o manada değerlendiriyorum. Görüyoruz o suyu. Su çekildikten sonra seradaki üretim faaliyetleri ne ölçüde devam edebilir bizim kendi teknik grubumuz karar verebilir. Hiçbir halde vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Muhtaçlıklarının karşılanması noktasında gerekli adımlar atılacak. AFAD sahiden Türkiye’nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi. Bütün doğal afetleri koordine eden bir kurum haline geldi. Biz bunu Marmaris’teki yangında da Süleyman Soylu bakanımızla da ahenk ve ahenk içerisinde gerçekleşti. Bir evvelki yılla mukayeseye nazaran vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve sistem gördük. Bu birlikte çalışmanın, bu tıp afetlerde kesinlikle olması gereken şeyler. Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve gereğince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz. Bunları bir tertip sistem içerisinde gerçekleştireceğiz ve ziyan ziyanı karşılayacağız” halinde konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yakın süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Karadeniz doğalgazının karaya olan ilişkisinde birinci borunun kaynağının yapıldığını hatırlattı. Kirişci, “Bizim için Zonguldak artık Türkiye’ye mal olmuş bir coğrafya. Bizim bu coğrafyaya gözümüz üzere bakmamız gerekiyor. Bu coğrafyaya olan ilgimiz yalnızca Zonguldak’ta yaşayan vatandaşların ilgisiyle hudutlu değil” dedi.
Bakan Vahit Kirişci, Zonguldak’taki incelemelerini tamamladıktan sonra vilayetten ayrılmak üzere Zonguldak Havalimanı’na hareket etti.