İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’nin obezitede AB ülkeleri ortasında birinci, antibiyotik kullanım oranında da dünyada birinci sırada yer alıyor.
Obezite ve fazla antibiyotik kullanımı bedende tamiri güç olan önemli rahatsızlıklara sebebiyet veriyor. Uzmanlar, fazla antibiyotik kullanımının kimi bireylerde antibiyotik alerjisi de gelişebildiği için nefes almakta zahmet, süratli kalp atışları, şuur kayıpları, ani tansiyon düşüklüğü ve deride dökülme üzere durumlar da yaşanabileceğini belirtiyor.
Araştırmacı Müellif Haydar Yılmaz, Türkiye’de obezite ve antibiyotik kullanımının azaltılması için bağırsaklardaki probiyotiklerin artması gerektiğini belirterek, “Akkermansia ve öbür probiyotik bakterilerin öteki ülkelerden daha çok Türkiye’de yaşayan insanların muhtaçlığı bulunuyor. Anne sütünden bebeklerin bağırsaklarına geçen ve 2004 yılında keşfedilen Akkermansia muciniphila probiyotik bakterisi, yeni jenerasyon probiyotik olarak bilim dünyasının üzerinde en çok araştırmalar yapılan ve keşfedilmiş bakteriler ortasında bağırsak bariyeri sağlayan dünyadaki tek bakteri olduğu belirtiliyor. İnsan bağırsaklarında oksijensiz olarak yaşayabilen Akkermansia kurucu, önder ve general bir bakteri olarak nitelendiriliyor” dedi.
BAĞIRSAK OTİZM, ALZHEİMER, PARKİNSON VE DEMANS ÖNLENMESİNDE ETKİLİ
Uzmanların araştırmalarında bağırsak geçirgenliğinin bütün hastalıkların ana kaynağı olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Bağırsak mukoza hücrelerini kendilerini yenilemediğinde ve dokular ortasında aralıklar açıldığında tüm ziyanlı, zehirli, toksik unsurlar, ağır metaller direkt kana karışarak organlara ve dokulara gidiyor. Akkermansia hem bağırsak mukozasının yenileyerek kalınlığının artmasını sağlıyor hem de sıkı sıkıya bir kalkan üzere bağırsak bariyeri oluşturuyor. Bağırsak dokuları üzerinde oluşan İBS, İBD ve Crohn, Ülseratif kolit hastalıkların tedavilerinden yardımcı rol oynuyorlar. Sindirim sisteminin düzenliliğinin sağlanmasında olumlu tesir yaparak gaz, şişkinlik ve hazımsızlıklar ile kabızlık ve ishal üzere meselelerin ortadan kaldırılmasında olumlu tesirleri bulunuyor. Bağırsak beyin bariyeri de sağlandığından beyinde oluşan bilişsel, düşünsel ve nörolojik sorunlar ile başta otizm, alzheimer, parkinson, demans üzere hastalıklar önlenmesi sağlanıyor” tabirlerini kullandı.
OBEZİTEYE DEVA OLABİLİR
Haydar Yılmaz, Akkermansia bakterisinin dünyada ünlü olmasını sağlayan en değerli olguların obeziteyi önlemesi, kilo alımını durdurması, kilo vermeyi kolaylaştırarak zayıflamaya yardımcı olmasıdır olduğunun altını çizerek, “Ürettiği çeşitli aminoasitler, metabolitler, bakteriyosinler ve post-probiyotik eserler ile açlık ve tatlı krizini sona erdirmektedir. Açlık hormonu olan Ghrelin hormonunun çok salgılanmasını asedik asit ile önlüyor, başka yandan ise doygunluk hormonu olan Leptin hormonunu üretilmesini probiyonik asit ile arttırıyor. Yemekte beyefendisine doyma sinyalleri göndererek, az ve yavaş yemeyi gerçekleştiren GLP-1 hormonunu aktifleştiren Akkermansia bakterisi insülin dirençliliğini azaltarak Tip 2 diyabeti ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor” formunda konuştu.