Karar yazarı Figen Çalıkuşu, “Türkiye’de uyuşturucu tehdidi gün geçtikçe artıyor” demenin anlamsızlaştığı bir periyoda geldik. Evvelce geçiş noktası bir ülke idik, ‘Yeni Türkiye’ ile birlikte kocaman bir uyuşturucu pazarına dönüştük. Ali Sayan örneği, uyuşturucu kaynaklı vahşetin tüm bünyeyi sardığını söylüyor. Duymamak ne mümkün ancak sağır duruyoruz. Bu ağır tehdide karşı toplumsal bir reaksiyon gösterdik mi? Hâlbuki metamfetamin isimli unsurun ucuz ve kolay temin edilir olması nedeniyle gençler ortasından süratle yayıldığı, yakalanan metamfetamin ölçüsünün son iki yılda 4 katına çıktığı, bu hatadan yakalanan kişi sayısının 2 buçuk katına ulaştığı raporlarda yazılıp duruyor” değerlendirmesini yaptı.
Çalıkuşu yazısında, “Ama asıl soru yakalanmayan ölçü, yakalanmayan hatalı sayısı… Ve bu uyuşturucu unsurunun sonları pas pas edenler tarafından Afganistan’tan sırt çantalarıyla çarçabuk getirildiği, içilebilir hale getirmek için açılan laboratuvar sayısının daima arttığı, bu işi İranlı mafyanın daha çok üstlendiği, laboratuvar için Ege bölgesini seçtikleri bilgileri de çoktan kamuoyuna mal oldu bile. Hudutlarımız metamfematin dolu sırt çantalarına nasıl bu kadar açık olabiliyor? Acaba İzmir limanına gelen 4.9 ton kokainin kime geldiği hala belirli olmadığı için mi? Bunu ortaya çıkaracak bir savcı bulunamadığı için mi? Hatırlayın, ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu’ olarak duyurulan “bataklık” operasyonunda tutuklu sanık kalmadı… Ve çok daha önemlisi 2022 yılı bütçesinde, uyuşturucuyla gayrete ayrılan hisse kısıldı… Bir annenin doğurduğu evladı katili oldu, bir vahşet yaşandı. Bir evlat annesinin başını kesti, balkondan aşağıya attı. Sebebi Türkiye’nin zehir tarlası haline gelmiş olması.” kanısını lisana getirdi.
Çalıkuşu şu tabirleri kullandı:
“Acaba hepimiz uyuştuğumuz için mi yaşanıyor bunlar, uyuştuğumuz için mi hiç reaksiyon vermiyoruz? Bir felaketi nasıl oluyor da bu kadar aldırmaz biçimde seyrediyoruz? Sırt çantaları hayatlar alıyor…”