Tayvan Savunma Bakanlığı, dün akşamdan bugün sabah saatlerine kadar Ada etrafında Çin’e ilişkin 37 askeri hava aracı ve 6 savaş gemisinin görüldüğünü bildirdi.
Bakanlığın açıklamasında, 2 J-10, 2 J-11, 4 J-16 savaş uçağı, “Y-8 ASW” tipi deniz devriye uçağı ile “TB-001”, “CH-4”, “BKZ-005” tipi askeri dronların, Tayvan Boğazı’nda tarafların tesir alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz çizgisinin geçtiği, Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ)” ilan ettiği alanda uçtuğu kaydedildi.
Açıklamada, Ada etrafında tespit edilen 37 askeri hava aracı ve 6 savaş gemisinin, elektronik takip vasıtaları, devriye uçakları, gemiler ve yer füze sistemleriyle izlendiği belirtildi.
Uçuşlar ve gemi devriyeleri, ABD’nin Çin ile ilişkili bahislerden sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Michael Chase ve birtakım üst seviye Temsilciler Meclisi üyelerinin Ada’yı ziyaret ettiği haberlerinin akabinde geldi.
Bakan Yardımcısı Chase’in Moğolistan’daki temaslarının akabinde 17 Şubat’ta Tayvan’a geldiği, üst seviye yetkililerle görüştüğü sav edilmişti. Ziyaret ne Pentagon ne de Tayvan tarafından doğrulanmıştı.
Tayvanlı yetkililerin ABD Temsilciler Meclisinin yeni kurulan Çin Rekabet Özel Komitesinin Lideri, Cumhuriyetçi Partili Mike Gallagher’ın Ada’yı ziyaret ettiği ve Tayvan önderi Tsai Ing-wen, Lider Yardımcısı Lai Ching-te, Dışişleri Bakanı Joseph Wu ve Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng ile görüşmeler yaptığını doğruladığını bildirmişti.
Gallagher, daha evvel duyurulmayan ziyaretle ilgili ayrıntıları ülkesinde Washington Post gazetesine verdiği mülakatta paylaşmıştı.
Öte yandan, Çin Rekabet Komitesinde yer alan Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyeleri Ro Khanna ve Jake Auchincloss’un da bulunduğu bir heyet, 19 Şubat’ta 5 günlük ziyaret için Tayvan’a gelmişti.
Çin, ABD’nin evvelki Temsilciler Meclisi Lideri Nancy Pelosi’nin Ağustos 2022’deki ziyaretinin akabinde, Tayvan etrafındaki uçak ve gemi devriyelerini artırmış, Tayvan Boğazı’nı ayıran prestiji “orta çizgi”yi geçtiği uçuşları tertipli hale getirmişti.
Ada’yı topraklarının modülü olarak gören Pekin, “tek Çin ilkesi”ni vurgulayarak Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik münasebetler kurmasına, Birleşmiş Milletler’de ve öbür milletlerarası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik alakaları kesmesini kaide koşuyor.